top of page

Termoregülasyon-II

  • 18 Haz 2020
  • 3 dakikada okunur

İnsan organizmasının normal vücut sıcaklığı 36-38 C’dir. Rektal 37°C, oral ise 36,5-37°C arasındadır. Isı sıcakàsoğuk yönlü olarak hareket eder. Tcore sıcaklığı 37°C olarak litaretürde “set point” olarak geçer. Organizma da ısı üretimi ise, besinlerin metabolizması yoluyla elde edilir. Vücut ekstrem koşullarda dahi vücut ısısını sabit tutmak için düzenlemeler yapar. Bu düzenlemeler genellikle; 1-metabolik reaksiyon 2-egzersiz 3- sempatik uyarılar 4-hormonal faktörlere bağlıdır. Vücudun egzersiz sırasında ısı üreminin %90’ını kaslardan kaynaklanır. Egzersizle beraber genellikle Tcore sıcaklığı ~40±1,5°C’lere kadar çıkar (Şekil-3). Ö NEMLİ: Aslında çoğu araştırma ısıl düzenleme için maksimum Tcore ~40°C’yi işaret etse de birçok çalışmada etik değer 40°C olarak kabul edilmiş ve sonlandırılmıştır (ve bitkinlik gözlenmiştir).


Egzersiz sırasındaki ısıl denge; ısı üretimi ve ısı kaybı ile hemeotasisi korumaya çalışır.

Isı üretimi: Vazokontriksiyon, Metabolik Değer Artışı, Titreme gibi etkileri tetiklerken;

Isı kaybı:Vazodilatasyon,Terleme ve Solunum yoluyla gerçekleşir.

MSS’nin üyesi olan ve egzersiz termoregülasyonunda en büyük role sahip olan yapı; Hipotalasmus’tur. Hipotalamus termostata benzetilmiştir. Baroreseptör, mekanoreseptörler ve ısıl değişimlere yanıt vermesi ısıl düzenlemedeki rollerinden biridir. Fizyolojisi ve etkileri Şekil-4’tedir.


Vücut sıcaklığını etkileyen çevresel faktörlerden biri de giysilerdir. Egzersiz sırasında özellikle giysi giyildiği zaman, vücut ile giysi arasında “mikroçevre” yapısı oluşur (ŞEKİL-5). Bu mikro çevrenin etkisi, vücuda ne kadar fit olduğu, giysinin kapladığı alan ve giysinin geçirgenliği ile ilgilidir. Bu etkiler ısıl tranferi etkileyen durumlardır. Ter kaybını ve etkisini direkt etkilerler. Böylelikle sıcak stresini tetikleyebilirler. Mikro çevrenin volümü egzersiz sırasında 50 Litreye kadar çıkabilir! (Sullivan 1987). Soğuk havada katmanlı giysiler daha fazla hapsolmuş hava sağlar. İyi bir kış giysisi su buharının dışarı çıkmasına olanak tanır. Sıcak havalarda ise; ne kadar az yüzey kapatılırsa o kadar avantajlıdır, çünkü deri üzerinde duran ter vücut sıvı kaybını azaltıcı etkiye sahiptir. Bu ısıl transferinde korunmasında belirli aralıklarla koşu sporlarında (maraton, yarı maraton vb.) belirli aralıklarla konmuş su istasyonlarından yapılan süngerli su takviyeleri bunun en iyi örneklerindendir. Dokunma yüzeyi giysiyle ne kadar azsa deri o kadar hava alır.


Termotoleransı etkileyen faktörler; fitness düzeyi, yaş, cinsiyet ve vücut yağ/kas oranıdır. Burada yağ oranının etkisi sürekli konuşulurken, kas oranını da unutmamız gerekir. Çünkü %20 yağsız kas oranına sahip bir kişinin kaslarının harcadığı enerji ve oluşturduğu ısı miktarı farklı iken, %35 yağsız vücut kas oranına sahip bir kişinin oluşturduğu/çevreye yaydığı/terle sıvı kaybı miktarı aynı değildir.

Isı stresi egzersizi etkileyen önemli faktörlerdendir. Isı stresinin en önemli değişkenlerinden biri çevresel nem oranıdır.


Dehidrasyon durumu; Kas kan akımı azaltır, Kas glikojen sentezini arttırır; tampon kapasiteyi düşürür, deri kan akımını azaltır, vücut ısısını arttırır ve 1 Litre ter ile su kaybı ~%6 kalp atım sayısını arttırır. Bunun nedenlerinden biri venöz dönüşe destek olmak ve hipovolemidir. %2-5 arasındaki sıvı kaybı ise kas kuvveti ve dayanıklılık sporları için önemli bir eşiktir.

Günümüzde dayanıklılık sporlarından olan Maraton için en ideal çevresel ortam: 7°C -14 °C %55-60 nem, rüzgarsız ve açık gökyüzüdür. 25°C, 35°C ve 45°C sıcaklıklarının VO2max testine etkisine inceleyen bir araştırmada, kaslara giden kan akımının, diyastol sonu hacmin ve kalp atım hacminin düştüğü ve Q (kardiyak çıktının) düştüğü görülmüştür. Aynı zamanda vazodilatasyon sebebiyle deri kan akışı artmıştır (Arngrimson 2004).

Sporcular için tavsiye edilen sıvı alımı performans için çok önemlidir. Sıvı içeriği hipotonik, şeker oranı düşük (<2,5gr/100ml.), ~8-13°C arası, her 10-15 dk. bir 100-200 ml. sıvı tüketimi tercih edilmelidir.

SOĞUKTA EGZERSİZ

Soğuk solunum yollarına zarar vermez. Hava bronşlara geldiğinde 27°C- 32°C ‘ye ulaşır ve nefes alma/verme süresi 1/3 kısalır. Soğuk havanın nemlendirilmesi solunum yollarından ısı ve su kaybına neden olur. Yüksek rakımda (+1600mt.) yapılan egzersizler larinjit veya anine sebep olur. Çünkü ısı her 1000m.’de 6,5°C düşer. Deri sıcaklığı 2°C-6°C ulaştığında donma meydana gelir. Genç bireyler yaşlılara oranla soğuk ortamlarda daha iyi entegre olabilirler. Vücut yüzey alanı düşük olan kişiler daha fazla ısı üretmek zorunda kalırlar. Vücut kas kütlesi artışı aerobik kapasite artışı ve kapilarizasyon artışı soğukla savaş konusunda önemlidir. Aynı zamanda Rektal sıcaklık değeri ±4°C’lik sapmasında zihinsel ve fiziksel çalışma kapasitesi bozulmaktadır.

Sıcak hava şartlarında nem belirleyici bir rol oynarken, soğuk hava şartlarında rüzgar belirleyici bir rol oynamaktadır.



 

1.Bölüm:

Comments


© 2019-2025 Tüm Hakları Saklıdır.

bottom of page