top of page

Mikro Yer Çekimine Fizyolojik Adaptasyon ve Uzayda Egzersiz Önlemleri

  • 30 Eki 2024
  • 1 dakikada okunur

Uzay uçuşu fizyolojisine metabolik adaptasyon ve egzersiz yanıtlarını tartışmadan önce, bu şartları oluşturan uzay kavramı hakkında referans bir değer vermek, konuya netlik kazandıracaktır. Uzay nerede başlar sorusunun cevabı net olmamakla beraber, Uluslararası Havacılık Federasyonu (FAI); havacılık faaliyetleri ve uzay uçuşu faaliyetlerini yerküreden 100 km yükseklikte birbirinden ayırır (Norberg ve Steimle, 2013). Bu sınır yükseklik, atmosferik özelliklerin değişmesi sebebiyle ve bu öneriyi getiren Macaristanlı Theodore von Kármán’ın adına, Kármán çizgisi olarak da bilinir (Norberg ve Steimle, 2013). Dünya gezegeninin etrafındaki uzay ortam genellikle; yer çekimi, vakum, nötr parçacıklar, plazma, mikrometeoroidler ve yörünge enkazlarının neden olduğu etkiler üzerinden tartışılır (Norberg ve Steimle, 2013). Bu bölümün konusunda yer alan mikro yer çekimi (μG); yer çekiminin olmaması olarak tanımlanır (Aubert ve ark., 2005). Başka bir tanımlama ile 1x10 -3 G’den daha düşük kuvvetlere maruz kalmak olarak da bilinir (Juhl IV ve ark., 2021). Bu durumda nesneler ağırlıksızken kütlelerini korurlar. Dünya gezegeninde tüm nesneler, vücut ağırlığına eşit bir kuvvetle 45° enlemde 9,81 m·s -2 ’lik yer çekimi ivmesiyle yerküreye doğru çekilir. Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) ise durum Dünya'dan uzaklıkla ilgili değil ISS’in hızı (28,000 km·s1) ile ilişkilidir. ISS’in ileri doğru olan bu hızı, aşağı doğru olan yer çekimi kuvvetini dengeleyen bir merkezkaç kuvveti yaratarak, yer çekimi ve eylemsizlik kuvvetlerini dengeler, böylece yer çekimi etkili şekilde nötralize edilmiş olur (Aubert ve ark.,2005).





Comments


© 2019-2025 Tüm Hakları Saklıdır.

bottom of page